Haziran ayı enflasyon oranının açıklanmasıyla birlikte memur, emekli ve memur emeklilerinin alacağı maaş artışları da belli oldu. Ancak açıklanan zam oranlarıyla vatandaşın alım gücü arasındaki uçurum derinleşmeye devam ediyor. TÜİK verilerine göre belirlenen zam oranlarının, toplumun gerçek enflasyon algısıyla örtüşmediğini belirten Özlem Akarken, “Kira artış oranı %43’ü aştı, doğalgaza zam geldi, market fiyatlarında ise neredeyse her hafta artış var. Bu tabloda, memura ve emekliye verilen %15 civarındaki maaş zammı adil değildir” diye konuştu.
Akarken, özellikle sağlık ve sosyal hizmet kolunda çalışanlarının ekonomik olarak en kırılgan kesimlerden biri haline geldiğine dikkat çekerek, “Gıda, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlara erişim artık bir lüks haline geldi. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri gece gündüz demeden çalışırken, ekonomik olarak her geçen gün daha fazla sıkışıyor” ifadelerini kullandı.
“Sabit ödeme temel maaşa yansıtılmalı, vergi dilimi adaletsizliği sona ermeli”
Özlem Akarken, sadece eleştiride bulunmakla kalmadıklarını, çözüm önerilerini de yıllardır dile getirdiklerini belirtti. Akarken’in çözüm önerileri şu şekilde sıralandı:
Sabit ek ödemelerin temel maaşa yansıtılması, böylece emekliliğe esas kazancın artırılması
Gelir vergisi dilimlerinde adil düzenleme yapılarak maaşların yıl ortasında erimesinin önlenmesi
Toplu sözleşme sisteminde gerçek enflasyona dayalı zam oranlarının esas alınması
Sağlık ve sosyal hizmet kolu çalışanlarının yıpranma payı ve nöbet ücretlerinde giyim yardımın güncellenmiş, hakkaniyetli artışlar yapılması
Büyükşehirlerde kira destek uygulamalarının memur ve emeklilere yaygınlaştırılması
Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılması
Görev tanımlarının güncellenmesi personel eksikliğinin giderilmesi
Özerkli birimlerin yeniden güncellenmesi laboratuar personelinin görev yaptığı kan merkezlerinin laboratuar statüsüne alınması
Ek gösterge düzenlenmesi eğitime saygı ve adil bir şekilde yeniden düzenlenmesi